DEMİREL BENİ MAKAMIMDA TUTTU!

Kılıçdaroğlu Isparta'da Miting Yaptı DEMİREL BENİ MAKAMIMDA TUTTU! CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Isparta’da yaptığı mitingde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile olan anısını anlattı; “Dönemin pek çok Bakanı beni bulunduğum görevden almak istedi, kararnameyi gönderdi. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel, “Bulmuşsunuz böyle temiz bir adamı neden görevden almak istiyorsunuz?” diye benim kararnamelerimi hep geri gönderirdi ve makamımda tutardı.” dedi. CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu; 14 Mayıs seçim çalışmaları kapsamında bugün Isparta'da miting yaptı. Mitinge; Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş katıldı. Mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları ben de biliyorum siz de biliyorsunuz. Çok büyük sıkıntılarımız var. Mutfaklardan habersiz olanlar bunu bilmez. Ama mutfaklarda yangın olduğunu hepimiz biliyoruz. Büyük sıkıntılarımız var. Pazara giden anneler, bu sıkıntıları görüyorlar ve yaşıyorlar. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu bu tablodan çıkması lazım. Evet 22 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Ama artık değişim zamanı. Yeni bir insan gelsin, düzgün bir insan gelsin. Bu ülkeye kendisini adayan bir insan gelsin. Güzel yönetelim, birlikte yönetelim, kardeşçe yönetelim, kucaklaşalım, hiçbir ayrım yapmayalım ve birlikte bu ülkeyi büyütelim, kalkındıralım. Isparta’da milliyetçilik damarının güçlü olduğunu biliyorum. Ama size sözüm söz o Katar ordusuna sattıkları tank palet fabrikasını alacağım şanlı ordumuza vereceğim. Satacaklar ve bay Kemal bunu seyredecek öyle mi? Yemezler. Alacağım onu alacağım. Ankara’nın göbeğinde bir genç vuruldu. Bir akademisyen vuruldu. Sinan Ateş.. Herkesin gözünün önünde vuruldu. Katillerini uzun süre bulamadılar. Birilerinin sakladığını gayet iyi biliyoruz. Sözüm söz: Isparta’ya söz, Türkiye’ye söz. Allah nasip eder de o makama oturduğumda Sinan Ateş’in de Gaffar Okkan’ın da katillerini kulaklarından tutup yargıya teslim edeceğim. Bürokratken beni en çok tutan Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel’di. Pek çok bakan bulunduğum görevden beni almak istedi, kararnameyi verdi Çankaya’ya. Allah rahmet eylesin sayın Cumhurbaşkanı, ‘Bulmuşsunuz böyle dürüst bir adam niye görevden alıyorsunuz’ diye benim kararnameleri hep geri gönderirdir ve beni o makamda tutardı. Devlet adamıydı, kendisiyle uzun süre çalıma imkânı da buldum. Pek çok alanda birlikte çalışma imkânı da buldum. Dolayısıyla hepinizin huzurunda böylesine güzel, saygın bir devlet adamını saygıyla, şükranla rahmetle anıyorum.” DP’Lİ UYSAL: MİLLETİMİZİN MİLYARLARCA DOLARI ÇALINDI Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Isparta'da; "Millet İttifakı'nın millet adına göreceği vazife bellidir. Bu 21 yılda kravatlı bir soygunla, kitabına uydurularak milletimizin milyarlarca doları çalındı, bunun hesabını soracağız. Eğer yapanın yanına kar kalacaksa biz neyin mücadelesini veriyoruz? Hesabını soracağız dediğimizde, diyorlar ki; 'Hepimizi bir torbaya mı atacaksınız?' O sizin bildiğiniz iş, hukuksuzluk icat etmeyi siz bilirsiniz. Biz istiyoruz ki hukuk işlesin bu ülkede, herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye'yi, Allah'ın izniyle 13. Cumhurbaşkanımız, yarınki Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde hep beraber ortaya çıkartacağız. Bu meydan da gösteriyor ki artık, su arka düşmüş, yolunu bulmuştur. Allah'ın izniyle yolu Çankaya Köşkü'dür" dedi. YAVAŞ: BUNLARIN BOŞ LAFLARINA BAKMAYIN Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Isparta'da; "Bu saatten sonra geçmiş iktidarın ekonomiyi düzelteceği konusunda en ufak bir güveniniz var mı? Tek kişinin yönetimiyle varılacak bir yer yok, onun için 6 kişi yan yana geldi. Gençler sizlere güveniyoruz. Bir, beraber olacağız, ayrışmayacağız. Bunların boş laflarına bakmayın, en iyisini yapacak, şatafata, israfa artık masraf yok. 14 Mayıs'ta birinci turda Genel Başkanımızı Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçiyoruz. 15 Mayıs'ta Kızılay Meydanı'nda toplanıyoruz, Çankaya'ya yürüterek, Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuna da kendisini oturtacağız" dedi. Yavaş, şunları dile getirdi: UZUN YILLARDIR SİYASETE HAKİM OLAN NEFRET VE AYRIMCI DİLİ ORTADAN KALDIRMAYA TALİBİZ "Savaşa mı gidiyoruz seçime mi gidiyoruz anlamadık. Normalde siyasi partiler vaatlerini verir, vatandaş bunları dinler hangisinden ikna olursa götürür oraya verir. Son yıllarda seçime girerken söyleyecek sözü bitenler, seçim havasından çıkarıp savaş rüzgarları estirmeye başlıyorlar. Yuh yok, biz iktidara niye gelmek istiyoruz? Uzun yılardır siyasete hakim olan nefret ve ayrımcı dili ortadan kaldırmaya talibiz. Onun için yuh çekmeye değmez. 'Bunlar darbe yapacaklar', o zaman seçime girmeyelim. Biz seçime bu iktidarı değiştirmek için giriyoruz, bunda ne var. O zaman Meclis'ten seçim kararı almasaydınız. Muhalefete seçime girmek serbest kazanmak yasak, böyle bir mantıkları var. O kadar ayrımcı sözler söylüyorlar ki biz üzülüyoruz, yakışmıyor, hakketmiyoruz da. Biz 21 yıllık iktidarı gördükten sonra onlar gibi düşünmüyoruz, bundan daha normal bir şey var mı? Kalkıp da siyasetin dilini bir savaş diline getirmek ülkemize yakışmıyor."Yavaş, ABB Başkanı olarak göreve geldiği günden beri iktidarın yapılmayacağını iddia ettiği ama kendilerinin yaptığını söylediği icraatları anlatarak, şöyle devam etti:" BURADAKİ TARIMI BESLEMEK YERİNE YURT DIŞINDAKİ HANS'I GEORGE'Yİ, ÇİFTÇİLERİ ZENGİN EDİYORLAR "Yardımları kesecek diye yalan söylediler, şu anda da Aile Bakanlığı'nın yaptığı yardımların hepsini bunlar gelince kesecekler, hayır daha fazlasını yapacağız. Nasıl bizler yapıyorsak halktan yana aldıklarımızı harcıyorsak, bu hükümet de ranttan yana değil halktan yana çalışacak. Hayvancılık ölüyor fiyatlar artıyor, insanlar süt ineklerini kesiyor. Çare bulamıyorlar yurt dışından hayvan, bakliyat getiriyorlar. Buradaki tarımı beslemek yerine yurt dışındaki Hans'ı George'yi, çiftçileri zengin ediyorlar. Öyle olunca da sebze fiyatları artıyor. Soğan pahalı diyorsunuz, diyorlar ki soğan kafalılar. İnsanlar aç, artık gıdaya erişemiyor diyorsunuz, tatile gidenlere bakın diyorlar, artık halktan koptu. Bizi Avrupa yapacaklardı, zenginleştireceklerdi. Avrupa ile şurada eşitlediler; hep derdik biz evimize alırken soğanı patatesi çuvalla alırız, Avrupalı tek tek alır diye, şimdi bizim halkımızı da tek tek alır hale getirdiler." 6'LI MASA NASIL ANLAŞACAK DERKEN KENDİLERİ DE 6'YI BULDULAR. AMA BİZ UZLAŞTIK, ONLARINKİ ÖYLE DEĞİL" Bir iktidar hatasını kabul eder, sürekli olarak biz kaybedersek şu olur bu olur falan… Siz 2002 yılında iktidara gelirken ülkeye yolsuzluğu, yoksulluğu kaldıracağız dediniz. İnsanlara cennet vaat ettiniz ama şu anda bilin ki insanlara cehennemi yaşatıyorsunuz. Benim bildiğim iyi bir Müslümanın ağzından bal damlar, Müslüman iftira atmaz. Ne oluyoruz bizim söylemediğimiz, yapmadığımız şeylerle böyle iftiralar atılıyor. Yeter artık, ülkemiz yeterince ayrıştı, birliğe beraberliğe ihtiyacımız var. 6 sayın genel başkan yan yana geldi, uzlaştılar. Buna da kızıyorlar, niye kavga mı edelim. Sadece ülkeyi iyi yönetmek istiyoruz, bu millet kavgadan da çok şey çekti artık huzura ihtiyaç var. 6'lı masa nasıl anlaşacak derken kendileri de 6'yı buldular. Ama biz uzlaştık, onlarınki öyle değil. İttifaka aldıkları parti için bizim onunla ittifakımız yok, görüşlerine katılmıyoruz... Yan yanasınız, onların görüşlerinin PKK'dan pek da bir farkı yok. Bu İHA'lar bizim, bu milletin parası ile yapılan, milli savunma gücümüz bu hükümet tarafından daha da geliştirilecek. Vay efendim bunları hangara kaldırılacak. Siz önce hangara koyduğunuz S-400'lü bir çıkarın o kadar para verdik değil mi?" Milli politikamız değişmez, sınırlarımız tehdit olduğu müddetçe İHA'lar SİHA'lar daha gelişmişleri teröristlerin ve düşmanın başına yağmaya devam edecek. Sanki babalarının malları. Bütün tuşlara aynı anda bastılar. Bunların yeniden normalleşmesi lazım, normalleşmesi için de bu iktidarın değişmesi lazım. Bu iktidar devam ederse şu anda ekonomik krizi çeken halkımız marketlerde zorluk çekmeye devam edecek. Mutlaka bu ekonomi artık düzeltilmesi lazım. Bu saatten sonra geçmiş iktidarın ekonomiyi düzelteceği konusunda en ufak bir güveniniz var mı? Tek kişinin yönetimiyle varılacak bir yer yok, onun için 6 kişi yan yana geldi. Gençler sizlere güveniyoruz. Bir, beraber olacağız, ayrışmayacağız. 14 Kasım'dan (Mayıs) sonra gelecek yönetim de dünya çapında başarılara imza atacak. Bunların boş laflarına bakmayın, en iyisini yapacak, şatafata, israfa artık masraf yok. 14 Mayıs'ta birinci turda Sayın Genel Başkanımızı, Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçiyoruz. 15 Mayıs'ta Kızılay Meydanında toplanıyoruz, Çankaya'ya yürüterek, Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuna da kendisini oturtacağız."